Mesele Hormonların Çok Ötesinde
Doğumdan önce başlayan anne-çocuk ilişkisi yaşamın sonuna kadar devam eden en uzun ömürlü sevgi türünü barındırıyor. Bilim insanları nedenini "hormonlara" bağlasa da mesele bunun çok ötesinde. Hamilelikte salgılanan oksitoksin bağlanmayı, doğuma yakın devreye giren endorfin ise sancıları azaltarak anneye yaşadığı sorunları unutturmuyor. Sonuçta ortaya "Anneler Günü"ne kadar uzanan o sihirli bütünlük çıkıyor.
Bu hafta sonu herkesin dilinde "anne" kelimesi olacak. Tüm telefonların diğer ucu, tüm güzergahların sonu annelere bağlanacak. Çünkü malum olduğu üzere şu meşhur "mayıs ayının ikinci pazarı" yani Anneler Günü kutlanacak. Anne sevgisi tartışılmaz, karşılıksız ve uçsuz bucaksız bir sevgi annelik. Fakat gelin biz bu hafta anneliğin bilimsel tarafına bakalım. Annelik sadece hormonal bir durum mu? Süreç nasıl işliyor, aileye ne gibi görevler düşüyor bunları konuşalım...
DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü'nden Klinik Psikolog Dr. Ayşe Bombacı anneliğin, anne sevgisinin bilimsel tarafını anlatmaya hamilelik sürecinden başlıyor. Bombacı, "Sevgi ve bağlanma hormonu olarak bilinen oksitosin seviyesi hamilelikle birlikte yükseliyor. Böylelikle bir anne adayı, bebeğine olan bağını henüz daha ona hamileyken güçlendiriyor" diyor.
Endorfin Etkisi
Bağlanmada etkili olan diğer bir hormonun doğum sancılarının arttığı son evrede salgılanan endorfîn olduğunu anlatan Bombacı, mutlu annelerin daha az sorun yaşadıklarına da dikkat çekiyor. "Endorfîn, bir ağrı kesicidir, morfin gibi sakinleştirici etki yaparak doğumu kolaylaştırır" diyen Bombacı, sancıların unutulmasını da yine bu hormona bağlıyor.
Dokunsal Bağlanma da Gerekli
Peki, tek başına hormonlar anne sevgisinin oluşmasında yeterli mi? Dr. Bombacı'ya göre bağlanmayla birlikte güçlenen anne sevgisi, duygusal ve fiziksel yardıma muhtaç dünyaya gelmiş bebeğin bütün ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli koşulları sağlıyor. Bu nedenle annelerin algılarının güçlü ve keskin olduğuna dikkat çeken Dr. Bombacı, "Örneğin, bir anne, gece uykusundayken bebeğinin ufak bir kıpırtısında uyanır ve onun ihtiyacını karşılar. Bağın kuvvetlenmesi için anne ve bebeğin dokunsal bağına da ihtiyaç vardır" diyor.
Dünya Gazetesi / 12.05.2017
Haberin devamını pdf formatında okumak için tıklayınız.
Benzer İçerikler :
Kişisel ve profesyonel alanda verimi artırmak amacıyla alınan koçluk hizmeti, yetenek yönetiminin merkezinde yer almaya başlıyor. İK ve yetenek geliştirm...
Davranış Bilimleri Enstitüsü (DBE), yöntemi, felsefesi ve iş modeliyle fark yaratan, İngiltere merkezli liderlik gelişim markası The Forton Group ile ...
8 Mart Dünya Kadınlar Günü Türkiye'nin gündemden düşmeyen sorunu kadına yönelik şiddet ve ayrımcılığı tekrar tartışmaya açtı. Kadına yönelik şiddetin ...
Deneyimli ve Mümkünse Eğitimli Bakıcı Tercih Edin Uzun zamandır beklediğiniz bebeğinizi ya kucağınıza aldınız ya da almak üzeresiniz. Zorlu bi...
İlginizi Çekebilir :
Eğitim iş hayatı derken zaman uçup gidiyor. Şehirli kadın bir de bakıyor ki, yaş 30'lara gelmiş. Peki bu normal mi? Bekarlık bir tercih mi yoksa kaçış mı? ...
Birçok ebeveynden duyarız, “Bebeğim televizyonda en çok reklamları izlemeyi seviyor” diye. Reklamlar çıkınca, bebek anında ekrana kilitlenir ve ...
Okulların açılmasına sayılı günler kala "televizyon"a dikkat! Yapılan araştırmalara göre televizyonun, çocukların sosyal yaşamını olumsuz yönde ...
Sonuca bağlanmayan tartışmalar, suçlamalar, kıskançlık, büyütülen sorunlar... Bütün bunlar bir evliliğin baştan yürüyüp yürümeyeceğini gösterebilir. İşte ...