Bizimki Okulun Şamar Oğlanı Oldu!
Eren, o gün yine kolunda diş izleri ve bacağındaki morluklarla geldi eve... Bu durumu gören annesi ne yapacağını bilemedi... Bir ara babasını aramayı düşündü ama vereceği tepkiden çekindi... Okulu aradı... Öğretmen durumun farkında olduklarını, Eren’i bu şekilde istismar eden çocuğun ailesi ile görüştüklerini ama olumlu bir gelişme kat edemediklerini söyledi... Eren, ailesi ve okuldakiler dahil olmak üzere herkes kala kalmıştı....
Bu hikaye size tanıdık mı geldi? Bu gibi durumlar hemen hemen her okulda çeşitli dozlarda yaşanmakta ve kişilerin kendilerini çaresiz hissetmelerine neden olmaktadır.
Peki bu durumla baş etmek için ne yapmalı?
En önemli nokta çocuğunuzun sarsılmış olan özgüveninin tamir edilmesi ve her ne olursa olsun, başına ne gelirse gelsin sizin onun yanında olacağınızı bilmesi, hissetmesidir. Çocuğunuza: “Bu durumdan hoşlanmadığın her halinden belli. Kimsenin senin hoşlanmadığın bir şeyi sana yapmaya hakkı yok. Arkadaşının bu yaptıkları hiç de normal davranışlar değil. Sen arkadaşının bu davranışlarına boyun eğmek zorunda değilsin. Ben senin bu problemi çözebileceğine inanıyorum.” şeklinde bir konuşma yaparak içinde bulunduğu durum hakkında bilgi verebilir, bu durumdan kurtulması için alternatifler sunabilirsiniz.
Hemen öğretmenlerle konuşmak, zarar veren çocuğu ailesine şikayet etmek veya çocuğu köşede kıstırıp fırça çekmek aklınıza gelecek en son çözüm yolları olsun. Çünkü bu davranışlar çocuğunuza “Senin bu durumdan kendi başına kurtulma becerin yok, bu nedenle ben duruma el koyuyorum ve olayı BEN çözüyorum” mesajı vereceğinden çocuğunuzun zaten kırılmış olan özgüvenine bir darbe daha vurmaktan ileri gitmeyecektir.
Çocuğunuza kendini savunmada yardımcı olacak ama aynı zamanda sınırı aşmayan stratejiler bulmasına yardım edin. “Sen de ona vur” veya “Sen de onu ısır” gibi yaklaşımlar yerine, çocuğunuzun yaşıtlarına göre daha gelişmiş becerilerine kullanarak kendini savunmasını önerin. Örneğin, çocuğunuzun sözel becerisi iyiyse, arkadaşından zarar göreceğini hissettiğinde hemen o çocuğun yanında ayrılmasını ve öğretmenine dil becerisini kullanarak durumu anlatmasını söyleyebilirsiniz. Bizim toplumumuzda yaygın olan “Sen de ona zarar ver” mantığı pek işlevsel bir çözüm değildir. Çünkü, bu tür davranışlar ortamı germekten ve sorunu tırmandırmaktan öteye gitmez.
Zaman zaman benzer deneyimlerinizden bahsedebilir, kendi kullandığınız problem çözme stratejilerinden örnekler verebilirsiniz. Bu konuşmalar, olayın dramatikleştirilmesini engeller ve aile içi paylaşımınızın artmasına zemin hazırlar. Dolayısıyla olumsuz bir olayı, çocuğunuz için öğrenme vesilesine dönüştürebilirsiniz.
Unutmayın! Çocuğunuz büyüyor ve siz o her sorun yaşadığında yanında olamayacaksınız. Çocuğunuz bu çevrede, bu tür insanlarla sürekli karşılaşacak. Eğer problem çözme ve bu tarz durumlarla baş etme becerilerini geliştirmesine fırsat tanımazsanız, ileriki yaşamında daha büyük sorunlar yaşayabilir.
Eğer çocuğunuzun tüm çabalarına rağmen olayların ardı arkası kesilmiyor ise, çocuğunuza müdahale edebileceğinizi gösterin, fakat öncesinde onun da fikrini alın.
Açelya Şahin Uzman Klinik Psikolog - DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
DBE Çocuk ve Genç Psikolojik Danışmanlık Merkezi
Bizi Arayın Terapistlerimiz
Benzer İçerikler :
Ebeveynlik, birçok sorumlulukla kapımızı çalan ve hayat boyu devam eden bir yolculuktur. Ebeveyn olduktan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmaz ve bu çoğu zaman...
Uzun zamandır beklediğiniz bebeğinizi ya kucağınıza aldınız ya da almak üzeresiniz. Zorlu bir süreçten geçerek bugüne ulaşmış olmanın verdiği mutluluğun...
“Okul kaygısı yaşayan bir çocuk için yapılabilecek en önemli şey onun yaşadığı durumu anlamaya çalışmaktır. Çocuğunuzun zorlandığını fark ediyorsanız ...
İçinden geçtiğimiz sıradışı dönem aile içi ilişkiler açısından çeşitli tehditler ve fırsatlar barındırıyor. Bu dönemde çocuklar, annelerinden olduğu kadar ...
İlginizi Çekebilir :
Telefon günlük ihtiyaçlarımızdan birisi ama sakıncaları, özellikle çocuklar için olan zararları unutulmamalıdır. Uzun süreli cep telefonu kullanımı dikkat,...
Deprem özellikle çocuklar ve gençler için travmatik olabilir. Çocuklar, ani tehdit sona erdikten sonra tepkilerini nasıl yönetecekleri konusunda rehberlik için ...
Okul çağı çocuklarında, Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB) yaygınlık oranı dünya genelinde %3 ile %7 arasında değişmektedir. DEHB’in...
Çoğu ebeveyn çocuklarını bilerek ve isteyerek şımartmaz. Zamanla, yavaş yavaş olur: mızmızlanmalara pabuç bırakırsınız, yapması gereken işlerin yapılmamasına...